Gölgeler ve renkler aleminin dansı

Geleneksel Türk Gölge Oyunu “Karagöz” 2009 yılında UNESCO tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras” olarak kabul edilmiş ve Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras listesine dahil edilmiştir. Gösterilerinde  Karagöz’den esinlenen Serkan Öztürk’ün gölge oyununa bakış açısını Ermeni müzisyen Aram Tigran özetler.

Şöyle der Aram Tigran; “Dünyaya bir daha gelirsem; ne kadar tank, tüfek ve silah varsa hepsini eritip saz, cümbüş ve zurna yapacağım.”

Öztürk’e göre de gölgeler ve renkler aleminin tek ortak sesi vardır o da müziğin sesidir.  Farklı milletlerin, kültürlerin anlaşabileceği, kaynaşabileceği ortak dildir müzikleri.

Bu gösteri de perdeye ışığın düşmesiyle figürler sahnede ki yerini alıp müzikle beraber dans ediyor. Bu danslar Türkiye’den esintiler taşıdığı kadar dünyadan da farklı kültürlerin izlerini yansıtıyor. Ve Tigran’ın hayalini gölgeler aleminde gerçekleştiriyor. Burada savaş, tank, tüfek yok… Burada saz, cümbüş ve zurna var.

Bu gölgeler aleminin beyaz perdesinde kimler yok ki?

Hindistana özgü figürler perdeyi İspanyol Matador’a ve bırakıyor. Boğayla coşkulu gösterisini yapıp yerini, Arap oryantal dansının kıvrak hareketleri alıyor. En az danslar kadar kıvrak müzik, beyaz perdedeki figürleri izleyenlerin ruhunu doldururken Kafkasların  dansçılarına geliyor sıra. Karadeniz’in hareketli dansçıları da gösterilerini bitirdikten sonra gölgeler aleminin beyaz perdesini şöhretlere bırakıyor.  Elvis Presley, Micheal Jackson gölgeler aleminin de yıldızı. Tabi ki bu alemde gösteriler bunlarla da sınırlı değil. Perdeye ışık düştüğünde başlayacak yolculuk…

„Tüm silahların sesini sustursun müziğin sesi” temennisiyle yola çıkılmış bir yolculuk…

Figür Yapım: Serkan Öztürk

Oynatım: Serkan Öztürk – Sibel Öztürk

Süre: 40 dakika